3 Kasım 2010 Çarşamba

SUSMAK

gün 2.
bu yazıda en çok okuyacağınız kelimeler susmak fiilinden türeyecek.tabii şizofrenden sonra.
şizofrenin en iyi dostu oldum ben.
o da benim en iyi dostum.çünkü tek dostum.hatta benim bütün dünyam o.bu yüzden biraz da düşmanım  oluyor.şizofren dost,şizofren düşman,şizofren savaş alanı,şizofren üreme alanı.kısacası dünyadaki hayatta ne varsa benim için şizofrende odur.ve ben de şizofrenin sadece dostuyum.ama en iyisi.demiştim bunu hem de tek cümlede.
şimdilik konuşuyoruz ilk günlerimizde.bugün bana alışma evresine geçti.HAYATI ŞİMDİLİK DÜŞÜNCELERİMİ TUTAN BİR HAPİSHANE.fazlası değil.günaydın dedi uyanınca,günaydın dedim ben de..
sustu,sustum.onu kızdırmak istemedim.çünkü şimdilik AKILSIZ BİR ROBOTUM ben ama şizofren de,sadece CAN SIKICI BİR kıl DEMETİ o kadar.sakalları uzamış,saçları ile birbirine girmiş durumda.vucudu çok pis kokuyor.kokunun havayı kirletişini çizgi filmlerdeki gibi görebiliyorum.yüzünde sivilce var bir tane.boynuz kadar olmuş.onu sıkmak istiyor insan görünce.hayal olmama rağmen istiyorum bunu.şimdiki zamanı kullandım çünkü bu durum değişmedi,yakın zamanda da değişecek gibi gözükmüyor.
ayrıca bu adam çok sessiz.tamam şaşkın ama suskunlukta nedir?konuş ki anlaşabilelim diye düşündüm.o ise sustu sabahın ilk saatlerinde.ev ise bomboş.2günde anladığım kadarıyla şizofren yalnız yaşıyor.bu iyi bir şey benim için.demek ki bana muhtaç.

şizofren mutfağa gitti.mutfağın tarifini temiz olduğu bir gün yapmak istiyorum.şimdilik o kadar iğrenç ki söz etmeye değmez.şizofren su içti ve güldü.mutluyum da dedi.yalnız değilim artık diye ekledi.merhaba dedi bana.hatta adın ne diye sordu. hele şükür günaydın dışında ilk kelimeleri diye düşündüm.
her şeyi unuttum böylece.kokusunu,pisliğini,şaşırmış ve beni aldırmaz görünmeye çabalamış olmasına.ve anladıım onu aslında ne diyeceğini bilemeyen bir yalnız olduğunu. doğruldum.kendimden emin bir şekilde gülümseyip ben selim ışık dedim.elimi uzatmadım.zaten o da uzatmadı.ben de dedi,duraksadı,nefes aldı  memnun oldum diye cümlesini tamamladı.adını söyledi evet.ama ben de saklı kalacak.paylaşmak istemiyorum.

bir bardak daha su koydu ve sen oğuz atayın öldüğü gün doğdun dedi.sanki bana bir şey armağan edercesine.ben bunu zaten biliyordum ya sana kafandaki düşüncelerde tartışırken bunu anlatmaya çalıştım ya diye düşündüm.ona içten kızıp,sustum.evet teşekkür ederim dedim.unutmazsın umarım.mutlaka bir hediye isterim doğum günümde.ve şizofren yine sustu.sanki sanki susmak en yüksek oktavdan bağırmakmış gibi her şeyi ifade ediyormuşcasına sustu ve ben çıldırdım ondan daha çok bağırdım gün boyunca...ikimizin suskunluğu gecenin bağırışlarına karıştı ona ninni oldu ve o günü hiç çıkmadığı evinde uykuya dalarak bitirdi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder